Beckett’in Mutlu Günler Oyunu Üzerine Bir İnceleme

Beckett’in Mutlu Günler Oyunu Üzerine Bir İnceleme

Ümran Türkyılmaz

Özet

Uyumsuz tiyatroya damgasını vurmuş yirminci yüzyılın en üretken ve Nobel ödüllü yazarlarından Samuel Beckett’in iki perdelik Mutlu Günler oyunu, tematik bir bakış açısıyla irdelenmiştir. Oyunda çıkış yolu bulamayan, hümanist değerleri yıkılan, geleceğine ilişkin ilerleme ya da değişme umudu beslemeyen ve yaşamla çelişkileri olan insanoğlunun tüm gücüyle savaşımı ortaya konulmuştur. En aza/yalına indirgenen kişileri ve dekoruyla trajik olanı komedi ile dile getiren Beckett, iletişimden yoksun, yalnızlık içindeki bireyin anlamsız ve amaçsız bir dünyadaki derinleşen umutsuzluğu çarpıcı bir biçimde yansıtılmıştır. İnsanın psişik dünyasını tüm yalınlığı ile ortaya koyan yazarın dikkati, oyun boyunca beden ve bilinç çöküntüsü içinde yaşamaya yazgılı zavallı insana yönelmiştir. Yirminci yüzyılın çaresiz tanığı olarak, belirsizliklerin, savaşımların, yenilgilerin, umutların, düşlerin ve düş kırıklıklarının öznesi ve nesnesi olan insan, kendisini ancak dilin ve bedenin bozulmasıyla dile getirmiştir.

Anahtar Kelimeler: Samuel Beckett; Mutlu Günler; uyumsuz tiyatro; nihilizm; anlamsızlık; varoluş

Bu makale 3528 kez okundu

Tam Metin:

LİSANS

Gazi Akademik Bakış Dergisi’nin içeriği Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

ISSN: 1307-9778 E-ISSN: 1309-5137

 

Powered By SOL INVICTUS