Türk-Amerikan İlişkilerinde 12 Temmuz 1947 Antlaşması ve Türk Siyasal Hayatına Etkileri

Türk-Amerikan İlişkilerinde 12 Temmuz 1947 Antlaşması ve Türk Siyasal Hayatına Etkileri

İhsan Ömer ATAGENÇ , Nuri Gökhan TOPRAK

Özet

II. Dünya Savaşı sonrasında Türk-Amerikan ilişkilerinin gelişim sürecinde 12 Temmuz 1947 yılında
imzalanan antlaşma önemli bir yere sahiptir. Dönemin ABD Devlet Başkanı Truman’ın ismi ile anılan
“Truman Doktrini”, Türkiye ve Yunanistan’ı kapsayan geniş bir güvenlik bloğunu, Truman Doktrini
kapsamında hazırlanan “Marshall Planı” ise bu doktrinin ekonomik yönünü oluşturmuştur. 12
Temmuz 1947 tarihli antlaşma ise bu sürecin askeri zeminini inşa etmiştir. Antlaşma gerek ABD’nin
SSCB’ye karşı geliştirdiği politikada Türkiye’nin yerini daha da pekiştirmiş gerekse Türkiye’nin savaş
sonrası süreçte takip edeceği dış politikanın yönünü belirlemiştir. Yeni dış politika ise kısa vadede iç
politikaya da yön verecek ve Türk siyasal hayatı yeni dış politika tercihlerine göre dizayn edilecektir.
Bu durumun en somut örneği Cumhurbaşkanı İnönü’nün “12 Temmuz Bildirisi” ile CHP ile DP arasındaki
gerilime son vermeye çalışmasıdır. Siyasin krizin geçici olarak sonlandırılması ile birlikte “çok
partili” olarak tanımlanan fakat esas itibariyle “iki partili” olarak tanımlanabilecek olan siyasi hayatın
konsolidasyon süreci başlamıştır. Konsolidasyon süreci CHP’yi dönemin siyasal gereklerine uygun politikalar
izlemeye zorlamış ve temel ilkelerinin dönüşüme uğramasına neden olmuştur. Bu durum ise
CHP ile DP arasında geçici bir benzeşmenin ortaya çıkmasını beraberinde getirecektir.

Anahtar Kelimeler:

Bu makale 9684 kez okundu

Tam Metin:

LİSANS

Gazi Akademik Bakış Dergisi’nin içeriği Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

ISSN: 1307-9778 E-ISSN: 1309-5137

 

Powered By SOL INVICTUS